29 Mart 2024, Cuma
Üye Giriş Paneli
Kullanıcı Adı
Şifre
KONU LİSTESİ

Beslenme ve Kan Yağı Düzeyleri: Yediğiniz Şeyler Fark Yaratabilir

Yüksek bir kan yağı düzeyini düşürmek için, diyet değişiklikleriyle işe başlayın. Trigliserid düzeyiniz çok yüksekse, alkolden uzak durun. Aşırı kiloluysanız, zayıflayın. Kesin olarak yağsız bir bedene ulaşmaya çalışın. Şekerli soslar, toz şeker ve şekerle tatlandırılmış alkolsüz içecekler gibi basit şekerlerden kaçının.
Asıl sorununuz toplam ya da LDL kolesterolündeki bir yükselme ise, kolesterol ve doymuş yağlar açısından zengin gıdalardan (genellikle ikisi aynıdır) uzak durun, diyetinizdeki toplam yağ miktarını düşürün ve karmaşık karbonhidratların (tahıllar, sebzeler) miktarını arttırın. Bu çabalara ne kadar sıkı bir şekilde uymanız gerektiği ve diyetinizi nasıl değiştirebileceğinizin ayrıntıları, doktorunuz ve bir diyet uzmanıyla birlikte belirlenmelidir.

Yağlarınızı Tanıyın
Hurma yağı ve hindistan cevizi yağı gibi bazı yağlar kolesterol içermezler, çünkü bitkiseldirler, ama büyük ölçüde doymuş oldukları için aterosklerozu ilerletme eğilimindedirler. Bu nedenle, kolesterol değeriniz yüksekse, bir gıda etiketinin üzerindeki "Kolesterolsüz" ibaresi zorunlu olarak o gıdanın iyi bir seçim olduğu anlamına gelmez.
Bir yağı hidrojenle doyurma işlemi (mısır yağından ya da safran yağından margarin yapmak ya da yerfıstığı yağını, yağ ayrılmayacak şekilde işlemek gibi) bazı polidoymamış yağları monodoymamış yağlara ve daha az bir ölçüde doymuş biçimlere dönüştürecektir. Doymuş biçimlere dönüşmeleri, ateroskleroza yol açma eğilimlerini bir miktar arttırır. Öte yandan, genellikle polidoymamış yağların ancak küçük bir oranı doymuş bir biçime dönüştürülür ve örneğin safran ya da mısır yağı kökenli margarin, "hidrojenle doyurulmuş" ibaresine rağmen yüksek bir kan kolesterolü değerine sahip kişiler tarafından kullanılabilir. Diyetinizde polidoymamış yağların miktarını kasıtlı olarak arttırmanın bir avantajı yoktur, ama bir yemek tarifinin ya da menüdeki bir yemeğin parçası olarak bir yağ kullanmak istiyorsanız, doymuş biçimler yerine polidoymamış ya da monodoymamış biçimleri tercih edebilirsiniz. Bu tür genelleştirmeler kullanışlı olmakla birlikte her zaman doğru değildir. Örneğin, stearik asit, ette bulunan doymuş bir yağdır, ama muhtemelen ateroskleroza yol açmamaktadır. Bu nedenle, diyet ile ateroskleroz arasındaki ilişki çok da basit bir mesele değildir.

Efsaneler ve Belkiler
Halk arasında sarmisak ve soğanın kan basıncını kontrol altına almada ve kalp krizlerini önlemede yararlı olduğu söylenir, ama bunu destekleyecek hiçbir kanıt yoktur.
Diyetteki lif oranını arttırmanın potansiyel yararlan üzerine bir sürü şey söylenmiş ve yazılmıştır. Ancak lif birçok biçim alır ve kan kolesterolünü düşürme yararı olabilecek lif, esas olarak yulaf kepeğinden elde edilen lif ve guar sakızındaki (dondurma ve başka bazı gıdalarda kullanılan bir dolgu maddesi) ve pektindeki (meyva ve sebzelerde bulunur) çözülebilir liflerdir. Ancak, pratik olarak kolesterol düzeyinizde bir düşüşe yol açması için çok büyük miktarlar gerekmektedir . Ayrıca, diyetinizdeki yüksek miktarlardaki lif, kalsiyumu ve bazı temel eser mineralleri bağlayabilir ve kullanılabilirliklerini azaltabilir. Kalsiyum özellikle yulaf kepeğindeki phytate ile bağlanır ve kullanılmaz hale getirilir.

Sihirli Çözümler Yok
Kalp krizi riskini azaltmanın kolay bir yolu olarak son zamanlarda, yüksek oranda omega3 doymamış yağ asitleri içeren balık yağlarının tüketilmesi önerilmiştir. Bu yağa yüksek oranlarda sahip olan balıklar soğuk sularda bulunurlar en genel örnekleri ton balığı ve som balığıdır. Bu yağlar kan trigliserid düzeyini düşürme eğilimindedirler. Ama toplam kolesterol düzeyini arttırabilirler. Bu tür balık yağları, büyük miktarlarda tüketildiklerinde, trombositlerin kanın pıhtılaşma sürecini başlatma işlevine müdahale ederler. Bu yağları büyük miktarlarda tüketen Grönland`daki Eskimolarda daha az kalp krizi olduğu görülmektedir, ama onlarda Avrupalılara göre daha fazla felce rastlanmaktadır. Ayrıca daha kolay çürük oluşma ve aşırı kanama eğilimi söz konusudur.
Balık yağları bir gıda ikamesi olarak görülebildikleri için, Sağlık Bakanlığı`nın normal ilaç gözetiminden kaçmaktadırlar. Çeşitli biçimleri piyasaya sürülmüştür. Bunların bazıları büyük miktarlarda D ve A vitaminleri, toksinler ya da kimyasal artıklar içermektedir. Elverişli ve mümkün olduğu zaman diyetinize balığı dahil etmenizi, ama balık yağı kapsüllerinden ya da başka ilaç biçimlerinden kaçınmanızı öneririz.


Not:Burada yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır, İlaç önerisi ve tedaviler için lütfen doktorunuza başvurunuz..