24 Nisan 2024, Çarşamba
Üye Giriş Paneli
Kullanıcı Adı
Şifre
KONU LİSTESİ

Kronik Böbrek Yetmezliği

Belirtiler
Anormal idrar tahlili sonucu-,
Hipertansiyon;
Kilo kaybı;
Kusma;
Keyifsizlik;
Başağrısi;
idrara çıkmada azalma;
Bitkinlik;
Zihin bulanıklığı;
Kas seyirmeleri ve kramplar;
Gastrointestinal kanama;
Ciltte sarımsı kahverengi sertlikler;
Kaşınma.

Akut böbrek yetmezliğinin aksine, kronik böbrek yetmezlikleri genellikle böbrek nefron-ları yavaş yavaş hasara uğradıkça birkaç yıldan sonra ortaya çıkar.
Kronik böbrek yetmezliği özellikle sinsi bir hastalıktır, çünkü ilk aşamalarda belirtilerin or­taya çıkması nadirdir. Olayların bir çoğunda böbrek fonksiyonu normal olarak kabul edilen %25`inin altına düşene kadar hiçbir belirti gö­rülemez.
Birçok hastalık kronik böbrek yetmezliği sürecini başlatır. Bunlardan en yaygın olanı de­ğişik biçimlerde görülen glomerülnefrittir. Poli-kistik böbrek hastalığı, hipertansiyon, piyelo-nefrit, vesikoüreteral reflü (idararın mesaneden üretere geçişi) ve aneljeziklerin kullanımı diğer nedenler arasındadır.
Amerika Birleşik Devletleri`nde en son aşa­madaki böbrek hastalığının tek ve en yaygın olan nedeni şeker hastalığıdır. Insülin`e bağımlı şeker hastalığı olan şahısların yaklaşık %50 ile 6O`ı arasındaki şahıslarda neropati gelişir. Aslın­da bu türden şahıslarda dializ veya böbrek nakli gereklidir.
Eğer şeker hastalığınız varsa, ortaya çıka­cak bir böbrek yetmezliğinin lik sinyali genel­likle idrar tahlili ile belirlenen idrardaki fazla protein miktarıdır. Normal olarak şeker hastası olanlarda şeker hastalığının başlamasından sonra 10 yıl ile 15 yıl arasında bir süre içerisin­de bir protein çeşidi olan albümin idrarda gö­rülür. Kan basıncınızın ve kan şekerinizin kont­rol altında tutulması oldukça önemlidir. Bu böbrek fonkisoyunun yerine getirilmesi işlemi­nin devam etmesine yardımcı olacaktır. Eğer uygun bir organ bağışçısı bulunmuşsa, kronik böbrek yetmezliği olan şeker hastası genç in­sanlar için organ nakli bir seçenek oluşturacak­tır.
Nedeni ne olursa olsun kronik böbrek yet­mezliği, normal olarak çalışan bir böbrek tara­fından idrara atılacak olan artıkların kanda bir birikim yapması ile sonuçlanır. Kronik böbrek yetmezliği olanlarda üremi vardır. Bu terim kandaki artıkları tanımlamak için değil, aynı zamanda zayıflayan metabolik ve endokrin fonksiyonlarının bir kaynağını tanımlamak için­de kullanılır.
Kronik böbrek yetmezliği ortaya çıktığı za­man vücutta etkilenmeyen çok az sistem var­dır. Çok sık olarak görülen sıvı retansiyonu (Vü­cutta sıvının alıkonulması) konjestif kalp yet­mezliğine neden olabilir. Ortaya çıkabilecek olan diğer sorunlar arasında şunlar vardın KemikJerin kırılmaya karşı hassasiyet kazanacak şekilde zayıflaması; anemi (kansızlık) midede ülser, hamile kadınlarda düşük ve cildin ren­ginde değişiklikler. Hatta merkezi sinir sistemi de zarar görebilir. Etkilenen şahıs bir konuya konsantre olmada veya anımsamada ani zor­luklarla karşılaşabilir; kol ve bacak kasları ve sinirleri ile ilgili sorunlar yaşayabilir.

Tedavi
Kronik böbrek yetmezliği teşhisinden he­men sonra tedavi başlatılır, iyileşme olmama­sına rağmen, belirtileri kontrol altına almak, komplikasyonları minimuma indirmek ve has­talığın ilerleme seyrini yavaşlatmak için yapıla­cak bazı şeyler vardır.
Tedavinin önemli bir bölümü hastalığın ve komplikasyonlarının belirlenmesidir. Tedaviye cevap verecek olan hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, idrar yollan enfeksiyonları, böbrek taşları, idrar yolu anormalllikleri veya glomerülnefritler uygun bir şekilde tedavi edi­lecektir. Cddi kansızlık kan verilmesini geretire-bilir. İhmal edilmemesi gereken diğer bir teda­vi kısmı da dializ veya böbrek naklinin gerekli olacağı zamanlar için hastanın eğitilmesidir.

Beslenme
Uygun bir diyet gerçekten önemlidir. Bu­lantı, kusma ve iştah kaybı sorunları düşük proteinli bir diyet ile çözümlenebilir.
Karbonhidratlar ve yağlarla yeterli kalori temin edilebilir. Tuz kullanımın sınırlandırılması anormal bir şekilde yüksek olan kan basıncını (tansiyonu) düşürebilir. Su içme olayının da dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerekir. Has­talık ilerledikçe fosfat ve potasyumun sınırlan­dırılması gerekli olabilir.



Not:Burada yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır, İlaç önerisi ve tedaviler için lütfen doktorunuza başvurunuz..