26 Nisan 2024, Cuma
Üye Giriş Paneli
Kullanıcı Adı
Şifre
KONU LİSTESİ

Kronik Glomerulonefrit

Belirtiler
İdrarda protein;
İdrarda kan;
Yüksek tansiyon;
Yavaş yavaş böbrek yetmezliği.

Kronik glomerulonefrit yavaş, git gide artan böbrek fonksiyonları kaybı ile karakterize bir hastalıktır. Böbreğin protein ve kırmızı kan hücrelerini tutma yeteneğini bozan bazı glo-merulus hastalıkları vardır ve bu hastalıklar kronik glomerulonefrite sebep olabilir.

Membranöz Glomerulonefrit
Glomeruiusun duvarlarında düzenli olma­yan protein birikimleri olabilir. Bu hastalığa tu­tulanların %80`inde nefrotik sendrom (anorlam protein kaybı) vardır, şişmeler, su ve sodyum biriminden gelen kilo alma hali belirtiler ara­sındadır. Kronik böbrek yetersizliği erkeklerde daha çok görülür.

igA Nefropati
En karakteristik özelliği idrarda tekrar tek­rar kan bulunması olan bu hastalık aynı za­manda Berger hastalığı olarak da bilinir. Genç erkekler en çok etkilenen gruptur fakat her yaşta hatta çocuklarda bile görülür. Vakaların çoğunda yıllar sonra bile böbrek faaliyetleri normal kalır.

Fokal ve Segmental Glomeruloskleroz
Bu hastalığın karakteristik özelliği glomeru-lusların bazılarında sakatlık oluşmasıdır. Hasta­ların nefrotik sendromu da olabilir ve daha çok erkeklerde görülür. Bu hastalık mesaneden ge­ri akışla ilişkili olabilir.

Mesangial Proliferatif Glomerulonefrit
Bu hastalığın karakteristik özelliği glomeru-lusların bazılarında sakatlık oluşmasıdır. Hasta­ların nefrotik sendromu da olabilir ve daha çok erkeklerde görülür. Bu hastalık mesaneden ge­ri akışla ilişkili olabilir.

Diabetik Nefropati
ABD`de son safhadaki böbrek hastalıkları­nın en sık rastlanan nedeni budur. Insüline ba­ğımlı olan şeker hastalarının kabaca %50`si, şe­ker hastalığının başlamasından 12-20 yıl sonra önemli bir böbrek hastalığına tutulurlar. Dü­zenli olarak yapılan idrar testlerinde idrarada protein bulunması böbreklerde bir problem ol­duğunu belirler. Ayrıca, nefrotik sendrom veya yüksek tansiyon veya kanda kreatinin seviye­sinin (böbrek çalışmasının ölçüdür) artması da belirleyici özelliklerdir. İdrarda önemli ölçüde protein bulunmaya başlamasından sonra 5 ila 10 yıl içinde son safdaha böbrek hastalığı baş­lar. Ayrıca bu durum kreatinin değer yüksel­dikten veya hipertansiyon geliştikten sonra 2-6 yıl arasında meydana gelir.

Başka Hastalıkların Arkasından (ikincil Oralak) Gelişen Glomerulonefrit
Diğer organ sistemlerini etkileyen bazı has­talıklar glomerulusları da etkiler. Sistematik lupu erythematosus (doğurma yaşlarındaki ka­dınlarda daha yaygın olan bir bağışıklık bozuk­luğu), amiloidoz myelom ve AİDS bu hastalıklar arasındadır.

Teşhis
Eğer kronik glomerulonefritiniz varsa.bu durum,başka bir hastalık nedeniyle yapılan muayene ya da normal bir muayene esnasın-da.idrar tahlili sonuçlarınızda anormalliğin ve yüksek tansiyonun ya da böbrek işlevlerinizde bir azalmanın farkedilmesiyle ortaya çikabi-lir.Kan ve idrar tahlilleri ve böbreği görüntüle­mek üzere bazı testler(lVP,ultrason,bilgisa- yar-lı tomografi) yapılabilir.Kronik glomerulonefritin altında yatan nedeni belirlemek için böbrek bi­yopsisi gerekli olabilir.

Kronik Glomerulonefrit Ne Derece Ciddidir?
Kronik glomerulonefritin sonu, sebebine, özellikle yüksek tansiyon ve idrarda protein kaybı olmak üzere ortaya çıkan sorunların şid­detine bağlıdır.
Mesangial proliferatif glomerulonefrit böb­rek yetmeziliğinin son safhasına gidebilir de gitmeyebilir de. Eğer gidecekse, bu, teşhisten sonraki 10 sene içinde olur. Eğer idrara protein sızması kontrol edilebilirse, kronik böbrek bo­zukluğu önlenebilir. Ancak eğer ilaçlara cevap alınmazsa ve nefrotik sendrom devam ederse, genellikle bu vaka son dönem böbrek yetmez­liğine kadar ilerler. Fokal ve segmental glome-rulokeroz olan olan çocuklarda böbrek değişe-bilirse de, yetişkinlerde ve çocuklarda böbrek faaliyetleri gitgide azalır. İdrarında çok protein olanlar teşhisten sonraki aylar içinde son saf­haya varabilirler. Fokal ve segmental glomeru-losklerozu olanların %50`sinde son dönem böbrek yetmezliği gelişir.
Membranöz glomerulonefritin birden iyileş­mesi çocuklar arasında yaygındır fakat yetiş­kinlerin ancak %20-25`inde bu durum gölürür. Sadece kısmi iyileşme olanlar bile genellikle böbrek hastalığının son safhasına varmaz. Var­dığında da böbrek yetmezliği teşhisten sonraki birkaç yıl içinde görülür. Membranöz (zara bağ­lı) glomerulonefriti olanların %40`i teşhisten sonraki 10 yıl içinde diyaliz (suni böbrek) veya böbrek nakli gerektirir.
IgA neofropati ilerlerse bile genellikle ağır ilerler. Yüksek tansiyonlu, idrarlarında çok mik­tarda protein, kanlarda aşın üre olanlar, orta derecede hasta olanlardan daha kötü durum­dadırlar. Hastaların dörtte birinde son safhada böbrek yetmeziliği teşhisten 25 yıl sonra olur.
Yüksek tansiyonun (Hipertansiyon) kontrol altında tutulması diabetik nefropatide böbrek yetmezliğinin ilerlemesini geciktirebilir. Beyple-ce diyalize ve nakile daha sonraki bir tarihte gerek duyulur. Kandaki şeker yoğunluğunun iyi kontrol edilmesi de yararlıdır. Böbrek yet­mezliği başlarsa, bir nefrologla dializ ve böbrek nakil konularında görüşmek ve önerilerini al­mak önemlidir.
Lupuserythematosusa bağlanan bazı glo-merular bozukluklar vardır. Bazıları -örneğin "minimal lupus glomerular lesion" ve "mesan­gial lupus glomerulonefrit" - genellikle böbre­ğe önemli bir zarar vermezler. Diğerleri -örne­ğin "diffüze proliferatif lusup nefrit" -son dö­nem böbrek yetmezliği yapabilir. Ancak yeni tedavi yöntemleri bu vakaları azaltmıştır. Has­talığın daha hafif türüne yakalanmış olanlar en az 10 yıl yaşayabilirler.
Henoch -Schönlein purpurası olan çocuklar­da ilerleyen böbrek hastalığı yoktur. Ancak id­rar yollarıyla ilgili anormallikler devamlı olursa böbreğin çalışması gitgide kötüşebilir.

Tedavi
Kronik glomerulonefritiniz varsa tedavi or­taya çıkan belirtilere yönelecektir. Yüksek tan­siyonunuz için ilaç ile proteini ve fosfatı az, ze­delenmiş böbreğinize uyan bir diyet verilecek­tir. Bazılarında glomerular sakatlıklar kartikos-teroidlerele tedavi edilir. Bazılarında bu ilaç ne­tice vermez.
Böbreğin çalışması sağlığı koruyamaz sevi­yeye düşerse dializ veya böbrek nakli düşünü­lebilir.

Not:Burada yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır, İlaç önerisi ve tedaviler için lütfen doktorunuza başvurunuz..